TUVALET EĞİTİMİ ve sonrasında banyo

22.08.2009







Bu günlerde tatlı bir telaş ve koşturma var bizim evde. Uzun süredir düşündüğüm fakat bir türlü cesaret edemediğim tuvalet eğitimine bakıcı teyzemizide söyleyerek başladık. Tabiki ilk önce lazımlıkmı yoksa klozet üzerine olan çeşitlerden birinimi sececeğimiz konusunda kararsızdım. Önce klozet üzerine olanlardan aldım fakat oğluşum küçük olduğu için klozet üzerinde fazla duramadı. Bu arada halamızda bende sandalye şeklinde oturak klozet var alırmısın deyince, hemen atladım alırım diye. Karar verildi çeşitinde fakat iş şimdi alıştırmaya geldi.
Tuvalet eğitimine karar vermen ise karaböcüğümün kakasını yaptığı zamanların hem belli saatlerde olması hemde yüzünden ve hareketlerinden belli etmesiydi. İnternette gezinirken hep sitelerde şu açıklama vardı. Gece altına kakası yada çişini yapmıyorsa bu eğitime başlayabilirsiniz diyordu. Karaböcüğüm bazen yapıyor bazende kakasını gece yapmıyordu ama hep çok işiyordu. Buna rağmen ben bu eğitime başlamak istiyorum. Artık oğlumada bir kişi baktığı için tek kişi ilgilenecekti bu eğitimle.
Bu nedenler çercevesinde bu hafta başladık. Beklediğimden çok kolay oldu desem nazar değmez herhalde. Bizimki sabah kalkınca hemen çömeşip kakasını yapıyor. Bu sabah bende hemen uyanınca oğlum kakan varmı popo kaka yapacakmı, yapacaksa hemen tuvalete gidip yapalım mı dedim. Bizimki koşturarak tuvalete gitti. Hadi oğlum pantolonu çıkaralımmı?( karaböceğim pantolon çıkarmak ve giymeyi biliyor, tek tek bacaklarını kaldırıp giyinip soyunuyoruz) dedim çıkardık, haydi buraya oturup kakamızı popomuz yapsın dedim hemencicik gülerek oturuverdi. Başladı zorlanmaya (2. fotoda gözüküyor), ıkınmaya.. aaaaa oda ne oğluşum kakasını tuvaletine yapıyor. Karşılıklı bir sevinmeden ve gülüşmeden sonra, birde elleri alkış yaparak kakamızı yapmaya devam ettik. Bitincede oğlum bittimi dedim elleriyle bitti yaptı. İşte o an ben sevinçten onu ısrasım geldi. İşte dedim oldu, hep böyle çişimizi kakamızı buraya yapacağız... dedim.
Bunun arkasından da temizlenmemiz gerekiyordu. En kolay yoluda küzete alıp popoyu yıkamak geldi. Karaböcüğüm küvete girerde hiç su ile oynamadan çıkarmı? Musluğu kendi açtı ve başladı su ile oynamaya. Bende bıraktım güzelce hem oynasın, hemde bu arada bir banyo yapıversin dedim. O da keyfe geldi bakarmısınız nasıl oynuyor.





KALEM TUTMAK ve YAZI DENEMEMİZ



18.08.2009

Şu tutuşa bir bakarmısınız. İnsanoğlunun dünyaya getirdiği bu bebeklerin büyüme evreleri ne kadarda yavaş oluyor. 17. ayımıza girmemize rağmen ancak belli başlı şeyleri yapabiliyoruz. Bu yapabildikleri arasına bu günlerde kalem tutmayı ve karalamayı öğrenmeye başladık. Bunu yaparkenki sevinci ve azmi beni hem şaşırtıyor hemde mutluluk veriyor. Babası ile birlikte birşeyler yazmaya çalışsalarda bizimki kalemin üst tarafından tutmasıyla yazı tahtasına bir köşeden diğer köşeye çizgiler çekip duruyor. Tabiki ileriki günlerde kalemide doğru tutup, karalamayıda daha güzel yapacağımıza eminim.
Bu aşamayı başardıktan sonra oğluma boya kalemleri, masa ve sandalyesini alıp odasına yerleştireceğim. Orada boyama yapsın kendi kendine. Tabiki bizde yardımcı olarak.


Bu arada arkada gözüken yeşil bisikleti anneannesi ve dedesi hediye aldılar. Bir biniyoruz görmeniz lazım. Ama inemeyincede başlıyoruz bağırmaya. Hediye için teşekkür ederiz.

16. ay ve BAKICIYA BIRAKMAK

Benim oğlum artık 16. ayınıda bitirdi. Biz artık emekleme, diş çıkarma, yürüme eylemlerini gerçekleştirdikten sonra sıra anlama, anlatma ve yapma eylemlerine geçiyoruz. Bunlarıda çok güzel yapmaya başladık. Şuan mutfaktayız mesela: annecim o yerdeki rendeyi verirmisin diyorum, hemen bir sağa sola bakıştan ve bir daha cümleyi tekrarlamamdan sonra hemen rendeyi yerdeyse yerden alıyor eğer yerde değilde dolaptaysa önce bana bakıp dolabı gösteriyor sonra bende onu açabilirsin diyorum hemen sırıdarak açıyor ve bir gülücük daha atıp oradan alıp bana getiriyor. Mesala oğlum hadi odana gidelim oyuncaklarını alalım yada bana kamyonunu getir yada suyunu getirde içelim diyorum, hemen odasına gidiliyor oyuncaklar getirilip odanın ortasına konuluyor, suluğunu getirip birden havaya dikerek suyunu içiveriyor.Ayrıca artık vücudundaki organlarıda sorduğumuzda gösteriyor. Annecim hani kulak, hemen eller kulakta,hani göz,hani kocaman ağız, göbek,ayak, ne kadar büyüdük eller hemen kafasını üzerinde...

Ne dersiniz anlama tamam,yapma eylemide tamam şimdi sıra artık konuşmada. O da sanki olacak gibi ANNE yerine ANNİ, DEDE, VER, BİTTİ, ATTİ,AT,BABA,PİSİ ... inşallah daha da artacak gün geçtikçe.
Bu güzel gelişmelerimizin dışında bizim artık bir bakıcımız var. 03.08.2009 .Uzun süredir düşündüğümüz fakat birtürlü karar veremediğimiz bir konuydu bu. Anneanne ve babaannemiz 1 hafta aralıklar ile oğluşuma bakıyorlardı. Yaz ayı gelince babaannemiz yazlığa gitti, böylelikle oğluşum anneanneye kaldı. Mayıs ayından bu güne kadar anneanne bakıyordu. Bundan 20 gün önce tatile çıktığımızda babaanne de 5 gün kaldık. o arada babaannemiz ben çok yoruluyorum,ayrıca biliyorsunuz belimde rahatsız ağrıyor ,ben galiba bakamayacağım deyince şöyle bir duraksadık ve onuda haklı gördük. Eğer beli tutarsa yatacağı içinde bizde fazla zorlamak istemiyoruz. 5 gün babaannede kaldıktan sonra 6 günde küçükkuyuda tatil yaptık. Orada eşim ile konuştuk ve babaanne bakamayacaksa bütün yük anneanneye kalacak dedik, Onada çok ağır olacağını düşünerek bir bakıcı tutmaya karar verdik. Tabiki biraz yaşı olsun, çoçuk büyütmüş olsun, evde engeli olmasın, temiz ve titiz olsun ve sadece çoçuk ile ilgilenip onun gelişimini sağlasın dedik. Tatil dönüşüde bir bakıcı ismi vardı zaten bende hemen onu aradım. Neziha teyzemiz işe 03.08.2009 tarihi itibarı ile oğlumun bakıcısı olarak başladı. Tabiki bu bakıcı işi ne anneanneye nede babaanneye söylenmeden yapıldı. Anneannemiz kızsada ona güzelce anlatınca anladı, babaannemizde olurlu karşıladı.Böylelikle büyüklerin anlayışla bakıcımız oldu.
Benim oğluşum biraz yabancılık yaptığı için nasıl alışacak diye düşünüyorduk. Neziha teyzenin başlayacağı gün anneanneye sende eve gel dedik. Birlikte oturun sen oğlumun nasıl uyuduğunu, saat kaçlarda yattığını, nasıl yemek yediğini, nasıl davranılması gerektiğini, altının nasıl alınması gerektiğini....... tek tek gösterdiki ona öyle yapsın ve düzeni hiç şaşmasın dedik. O sabah anneannemiz ve bakıcımız eve geldiler, biz tabiki işe. Ama hiçte beklediğimiz gibi bir sorun yaşamadık. Baştan biraz mıkırdamış, oğlumun doğal hali bu, ama sonra kucağına gitmiş. Bu da biraz bakıcıdan kaynaklanıyor, teyzemiz güler yüzlü, çabuk kaynaşmışlar. Bende biryandan telefon ile evi arayıp nasıl gidiyor diye bütün gün sorup durdum. En son annem yeter dedi, onlar güzel anlaştılar sen kafana takma deyince benimde için rahatladı.
Bu kunuyuda rahatla atlatmış olduk.. Bakıcımız hayırlı olsun...



1 GÜZEL ve 1 YAKIŞIKLININ BALIK SEFASI





27.07.2009



Bizim Çan ilçesinin mutfak alışveriş günü(biz pazar deriz) pazartesi günü olduğu için taze balık o gün bulunmaktadır. Bizde bunu bildiğimiz için hemen arkadaşlarımız sevim- fikret-meriç şahin ailesini çağırdık ve birlikte hem biz hemde bebişlerimiz balık yesin diyerek babamın ortak açmış olduğu sürücü kursunun pistine gidiverdik. Hemen bol dumanlı mangalımızı yaktık ve üstüne taze balıkları atıp çızırdamalarını bekledik. Tabiki pişincede ben atahanın peşinde koşturarak sevimde meriç hanımın peşinde koşturarak balıkları onlara yedirivedik. Afiyet olsunnn..Bebişlerin karınları doyduktan sonra keyifleri yerine gelip oynamaya başlıyorlar.


Bu arada erkeklerimizde biralarını yudumlayıp mangal başında biraz siyaset biraz hayat hakkında konuşuyorlar.


İnşallah bu balık işini her pazartesi akşamı yapabiliriz çünkü balık çoçuklar için en iyi yiyecekler biri.

DÜĞÜNÜMÜZ VAR

MERYEM & DOĞAN (ALİ OSMAN)

Daha 17 sinde toy ve güzel bir geç kızken anne baba evinden biraz hüzün diğer taraftanda büyük bir sevinç içinde ayrılıp üniversite yollarana düşen 3 kız afyon semalarına inivermişler. O yıllırda farklı insanlara, mekanlara takılmalar, daladan dala atlamalar ve birden kilo almalar ile geçen ilk senenin ardından 3 arkadaş birbirimizi bulup kaynaşıvermişiz. O kadar çok sevdikki birbirimizi anne babaların itirazlarına karşın eve çıkmak isteme taleplerimizi kabul ettirdik. Tabiki burada benim ev bulma ve evle ilgili tüm işlemleri halletme çabamı kızlar asla unutmazlar yoksa onlara kalsak hiç eve çıkamazdık. Tüm çabaların sonunda o küçücük 3 katlı ve cezaevinin karşısında bulunan eve çıkıverdik. Tabiki en çok sezen örencik'in (pakize) anne ve babasının getirmiş olduğu (tabi birazda babasının içinin rahatlaması için) eşyalar ile evimiz çok güzel oluverdi.
Evde o kadar güzel günlerimiz ve gecelerimiz oldu ama şimdi burada fazla açıpta deşifre etmek istemem çünkü haklı bir sebebimiz var artık.
Benki en son evlenecek kız gözüyle bakılırken 2004 yılında evleniverdim.Bu arada 12.04.2008 dede bir tanecik oğlum ATAHAN dünyaya geldi. Sonra 2007 yılında pakize miz mutlu bir evlilik yaptı şimdide en şirinimiz kurbanımız( meryem ayvaz) evleniyor. Evet evet 7 KASIM DA DÜĞÜNÜMÜZ VARRRR. İşte bu neden ile eskileri burada anlatmaya gerek yok, onlar orada ve kızlar ile bizim aramızda kaldılar ve harika duygular, olaylar yaşadık.
Birgün 3 kadın ve kocalarımız ile bir araya gelip şöyle güzel bir tatil yapabilirsek onlara anlatırız tabiki onlarda bizlere demi kızlarrrrrr. :)
Ben düğünden bahsetmek isterken neler anlattım böyle ya... Sezencik ne dersin ikimizde düğünde orada olup görüşebilecekmiyiz.
Kurbanım orada görüşmek dileğiyle..
şimdiden ALLAH MESUT ETSİN..

KENAN BEYİN 1. YAŞ GÜNÜ










17.07.2009

Mutlu yıllar sana, mutlu yıllar sana, mutlu yıllar sana

1. yaş günün kutlu olsun.Her doğum gününü bu güzel 4 kişilik aile taplosu ve bu mutluluk içinde geçirmen dileğiyle...

Öpüldünüz kenan bey


DÖNME DOLAP KEYFİMİZ





14.07.2009


Keyfimize bir bakarmısınız. Tatildeyken gezmek için gittiğimiz alışveriş merkezinde bulunan dönme dolaplara bindirelim dedik fakat inmek hiç istemedik. O kadar keyif almıştıki yüzündeki mutluluğu görünce dönme dolapların başında hayli vakit geçermemize sebep oldu. Ama değerdi bu mutluluk için.

KEMALCAN ABİMİZ İLE DERE KEYFİ




15.07.2009

Kemalcan ve Atahan beyler annelerine bu gezide eziyet ederek arkalarından koştursalarda ortamın güzelliği ve muhabbetin hoşluğu her yorğunlağa değer durumdaydı. Koşturmaların ve dereye taş atmaların bir arasında bu kareleri ancak ölümsüzleştirebildik.

NİKAHIMIZ VAR....MUTLULUKLAR






Canım arkadaşım allah mesut etsin. Her günün mutlu ve huzurlu geçsin.